‘Enflasyon ve faiz yüzde 19’ken, düşürmek yerine artırılsaydı, enflasyon bugünkü oranın 3’te 1’i düzeyinde olacaktı’
Eğilmez, paylaştığı bir grafik üzerinden enflasyon, faiz oranı ve baz etkisini kişisel blogunda şu sözlerle anlattı:
“Enflasyon, faizin düşürülmesi sonucu, olağan hızının üzerinde yükseliyor (A bölgesi.) O aylarda enflasyon oranı olağan dışı yüksek oranlara varıyor. Aradan bir yıl geçince o yüksek oranlar tekrarlanmayınca enflasyon düşüşe geçiyor (B bölgesi.) İşte buna ‘enflasyon düşüşünde baz etkisi’ deniyor. Baz etkisi geçince, faiz de artırılmadığı için enflasyon yeniden olağan dışı oranlarla yükselmeye başlıyor (C bölgesi.) Bu kez enflasyonu frenlemek için Merkez Bankası politika faizi artırılmaya başlıyor ve enflasyon da sonunda aşağıya doğru dönüşe geçiyor.
En başa dönelim. Eğer enflasyon yüzde 19 ve Merkez Bankası politika faizi de yüzde 19 iken faiz düşürülmeye başlanacak yerde bir, iki puan artırılsaydı Türkiye’de enflasyon bugünkü oranın üçte biri düzeyinde bir yerde olacak, gelir dağılımı bu kadar bozulmayacak, ücretli kesim böylesine şikâyetçi olmayacaktı.
Enflasyon ve faiz konusunda 2021 yılı Eylül ayından başlayarak yapılan ve düşük faizin enflasyonu düşüreceği inancına dayalı uygulama büyük bir ekonomi politikası hatasıdır. Bu hatayı, baz etkisiyle düşen enflasyona bakarak hata değilmiş, hatta iyi bir şeymiş gibi anlatmaya veya yorumlamaya çalışmak ise artık hata olmaktan da öte bir durumdur.”